Tülin Şahin bununla ilgili bir program hazırlamıştı, ciddi bir problem olduğu için. Öncelikle her şeyi gözden geçirin,ne yiyeceğinizi belirleyin,tabağı alıp öyle doldurmaya başlayın diyordu. Porsiyonun yarısını yeşillikle doldurup kalanı ızgara et seçerseniz hem düşük kalorili hem besin değeri yüksek bir öğün yemiş olursunuz diyordu. Güzel bir disiplin. Ha ben başarabildim mi? Son bir yıla kadar hayır.. Kalori hesabına yeni başladığım dönem federasyonun eğitimlerine katlıyordum 5 yıldızlı otellerde açık büfe... camış gibi yemenin bilmiyorum ne lüzumu vardı. Verdiğim para boşa gitmesin diye bilinçaltı şeysiydi. Ama hep derin pişmanlık... sonra zamanla öğrendim bu konuyu araştırınca işin profesyonelleri nasıl yapıyor falan diye.
Aslında vücudumuz çok değerli diye düşünür,ihtiyacı olanı verir,özenli olursak mesele çözülüyor kendiliğinden. 😇